Sayfa İçeriği: Aristoteles Sözleri, Aristoteles Etkileyici Sözleri, En Güzel Aristoteles Sözleri, Kısa Aristoteles Sözleri, Filozof Aristoteles Sözleri, Aristoteles Kimdir
Ünlü Antik Yunan filozofu ve bilgesi olan Aristoteles tarafından söylenmiş en güzel ve etkileyici sözlerini siz değerli takipçilerimiz için bir araya derledik.
Aristoteles Sözlerini Facebook, İnstagram, Whatsapp ve Twitter, gibi sosyal platformlarda paylaşabilirsiniz.
Aristoteles; MÖ 384 – 322) veya kısaca Aristo, Antik Yunanistan’da Klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan Yunan filozof ve bilge. Platon ile düşünce tarihinin en önemli filozoflarından biri olan Aristo, mantık, fizik, biyoloji, zooloji, astronomi, metafizik, etik, estetik, ruh, psikoloji, dilbilim, ekonomi, siyaset ve retorik gibi pek çok disiplinde çoğu o disiplinin kurucusu olan eserler vermiş, eserleri 16. ve 17. yüzyılda modern bilim gelişene kadar Avrupa ve İslam coğrafyasındaki bilimsel faaliyetin temelini oluşturmuştur. Günümüzde kullanılan pek çok bilimsel terim ve araştırma metodu kendisine dayanan Aristo, tarih boyunca özgün felsefi düşüncelerin ve tartışmaların, bilimsel görüşlerin ve araştırmaların kaynağı olmuş ve olmaya daha devam etmektedir.
Hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir. Kuzey Yunanistan’daki antik Stagira şehrinde doğmuş, Makedon Kralı II. Filip‘in doktoru olan babası Nicomachus Aristo çocukken ölmüş ve Makedonya sarayında hocalar tarafından büyütülmüştür. 17-18 yaşlarında Atina ‘daki Platon’un Akademisine katılmış ve yirmi yıl kadar kadar orarada kalmıştır (c. MÖ 347). Platon öldükten kısa zaman sonra, MÖ 343 ‘de Makedon II. Filip‘in isteğiyle Makedonya sarayında Büyük İskender‘e hocalık yapmıştır. Daha sonra Atina’ya dönüp Lyceum’da Platon’unki gibi bir okul kuran Aristo burada pek çok takipçi edinmiştir ve bugün kendisine atfedilen düşüncelerin çoğunu bu dönemde ürettiği düşünülmektedir.
Aristoteles ismiyle günümüze kalan eserlerin nasıl üretildiği veya toplandığı tam olarak bilinmemektedir, günümüze kalan metinlerin basılmak için hazırlanmış yazılardan çok, ders anlatımı için oluşturulmuş taslaklar ya da ders notları olduğu düşünülmektedir. Buna rağmen bu metinler Geç Antik Çağ, Orta Çağ, ve Rönesans, boyunca bilim pratiğini belirlemiş, örneğin astronomi hakkındaki iddiaları Kopernik’in, fizik hakkındaki düşünceleri Galileo ve Newton’un çalışmalarıyla aşılabilmiş, klasik mekanik, modern kimya ve biyoloji sistematik bilimler haline gelene kadar doğa ve hayvanlar hakkındaki görüşleri etkisini baskın biçimde sürdürmeye devam etmiştir. Mantıkla ilgili ilk biçimsel incelemeleri sunan Aristo, Frege’ye kadar mantıkla ilgili çalışmaların temelini oluşturmuştur. Bu eserlerinin en önemlileri arasında Metafizik, Kategoriler, Fizik, Nikomakhos’a Etik, Politik, Ruh Üzerine ve Poetika sayılabilir.
Helenistik dönemde diğer düşünce okulları kadar popüler olmasa da öğretilerini takip edenlerce fikirleri aktarılmış, Epikürcülük ve Stoacılık üzerinde çeşitli etkileri olmuştur. Ancak asıl etkisini Erken Hristiyanlığın Neo-Platonizminde, Orta Çağ’ın Hristiyanlık teolojisinde, İslam felsefesinde, ve Skolastik düşüncede gösteren Aristo, İslam düşünürleri tarafından “muallim-i evvel” yani “ilk öğretmen” olarak anılmış, Thomas Aquinas biricik örneğini teşkil ettiğini düşündüğü için ona sadece “filozof” demiş, Heidegger felsefede kavramın ancak Aristo ile kendisini bulduğunu iddia etmiştir. Felsefe tarihi boyunca neredeyse hiç gündemden düşmeyen Aristo, günümüzde özellikle metafizik ve etik alanlarında güncel tartışmalara katkıda bulunmaya devam etmektedir.
O dönemde gayet yaygın bir isim olan adının anlamı “en iyi amaç, gaye” olan Aristoteles’in hayatıyla ilgili bilgiler oldukça sınırlı ve Antik Çağ’dan günümüze kalan belgeler de oldukça spekülatif olan Aristo’nun MÖ 384 veya 385’te, günümüzde Athos tepesi olarak adlandırılan tepenin yakınlarında ufak bir Makedonya kenti olan Stageira’da, Makedonya kralı II. Amyntas’ın (Philippos’un babası) hekimi olan Nikomakhos’un oğlu olarak dünyaya geldiği düşünülmektedir. MÖ 367 veya 366 ‘da 17-18 yaşında Platon’un Atina’daki akademisine girmesiyle Platon’un en parlak öğrencilerinden biri olan Arito, Platon’un okulundayken okuma tutkusuyla tanındığı ve “okuyucu” lakabını edindiği söylenir. Helenistik dönemden önce felsefe daha çok karşılıklı konuşma ve tartışma biçiminde yapıldığı için Aristo’nun metinlere yönelmesi farklı bir etkinlik olarak görülmüş olabileceği gibi, bu lakap daha sonraki Aristo okurları tarafından Aristo’nun metinlerinin kendinden önceki filozoflara göndermelerle dolu olması nedeniyle verilmiş de olabilir. Bu dönemde hiçbiri günümüze bütünüyle kalmamış olan diyaloglarını yazmaya başladığı düşünülmüktedir.
Platon MÖ 347’de öldüğünde, Akademi’nin başına yeğeni Spevsippos geçmiştir, Aristo’nun Atina’dan ayrılmasına genellikle bu durum temel neden olarak gösterilse de o dönemde Makedonya’nın güçlenmesi ve diğer Yunan şehir devletlerini tehdit etmesi sonucu gelişen Makedon düşmanlığının da Atina’dan ayrılmasında etkili olduğu düşünülebilir. Ksenokratos’la beraber bulunduğu Assos kentinin tiranı Atarnevus’lu Hermias’ın yanına danışman olarak gider, bu sırada en önemli öğrencilerinden biri olan Theophrastus’la beraber özellikle Midilli adasında hayvanlar, bitkiler ve coğrafya hakkında pek çok gözlem, inceleme ve deney yaptığı, bu konulardaki metinlerini dolduran örneklerin çoğunu bu dönemde topladığı düşünülmektedir. Midilli’deyken Hermias’ın yeğeni ya da evlatlık kızı Püthias’la evlenir ve yine Püthias adında bir kızı olur.
343’te Pella’daki (Bugün Ayii Apostili) Makedonya Kralı II. Filip’in sarayına danışman olarak gider, burada Filip’in oğlu İskender ve daha sonra ordusunda general, ve İskender öldükten sonra sırasıyla biri Yunan Yarımadasında diğeri Mısır’da kral olacak olan Cassender ve I. Ptolemaios’a hocalık yapar. Antik Çağ filozoflarının hayatlarıyla ilgili çoğu rivayete dayanan bilgilerden oluşan bir biyografi kitabı yazmış olan Diogenes Laertius, 341 yılında Perslerin eline düşen Hermias’ın öldürülünce Aristo’nun Delfi’de ona bir anıt yaptırdığını ve bu anıta onun anısına bir şiir yazdığını aktarır ve şiire de yer verir. Aristo’nun Perslere karşı etnik ayrımcılık yaptığı, Yunanları Perslerden daha üstün gördüğü, öğrencilerine Yunanlara karşı iyi davranan fakat aynı düzeyde Perslere kötü davranan lider olmaları gerektiğini öğrettiği söylense de, ancak zaten Pers düşmenlığı ve “dostuna iyi, düşmanına kötü davran” normu Antük Yunan toplumunda Aristo’ya kadar en az iki yüzyıldır yaygın biçimde görülmektedir, ayrıca Aristo felsefesiyle öğrencilerinin liderlikleri arasında net bir örüntü görülmemekte, Aristo’nun bu dönemde seçkin öğrencilerine ne öğrettiği bilinmemektedir.
Filip’in ölümüyle MÖ 335 yılında İskender Makedonya Kralı olduğunda Aristoteles Atina’ya dönüp daha öncesinde de felsefe amacıyla kullanılmış bir yer olan Atina kent merkezine yakın Lükeion’da kendine ait bir felsefe okulu kurar ve takipçilerine ya (rivayete göre) Aristo öğrencileriyle dolaşarak tartıştığı için ya da bir tür çevresi sütunlarla çevrili avlu ya da galeri olan mimarinin adından dolayısıyla Peripatetikler denmiştir (bu isim hem “etrafında yürüyenler” hem de “bir alanı çevreleyen mimari yapı” anlamına gelebilir). Burada on iki sene ders veren Aristo eşi Püthias ölünce Herpüllis’le evlenir ve Nikomakhos adında bir oğlu olur. Günümüze kalan metinlerinin çok büyük ihtimalle bu dönemde Aristo ya da öğrencileri tarafından yaptıkları tartışmalara dair notlar olduğu ve okul dışında paylaşılmadığı düşünülmektedir.
MÖ 323’te Büyük İskender’in ölmesi sonrası Atina’da Makedon karşıtı bir tepki dalgası oluşunca Makedon olan Aristoteles’e karşı, dine saygısızlık davası açılması söz konusu olur. Bir ölümlüyü -Hermias’ı- anısına bir ilâhi yazarak ölümsüzleştirmekle itham edilir.[9] Bunun üzerine Aristoteles, Sokrates’in yazgısını paylaşmak yerine Atina’yı terk etmeyi seçer: kendi deyişiyle, Atinalılar’a “felsefeye karşı ikinci bir suç işlemeleri” fırsatını tanımak istemez.[13] Annesinin memleketi olan Eğriboz (Evboia) adasındaki Helke’ye sığınır. Ertesi yıl MÖ 322’de, altmış üç yaşında hayatını kaybeder.
Utanç gençlerin süsü, yaşlıların yüz karasıdır.
Şiir, daha felsefidir ve ciddiye alınmayı tarihten daha çok hak eder.
Yalnız erdemi bilmek yetmez, ona sahip olmak, onu yapmak da gerekir.
Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söyleyeceği her şeyi düşünerek söyler.
Dünya bir hücredir yalnızlığa seni iten fakat seni düşündürüp olgunlaştıran ortamda olabilir.
Sürekli yaptığımız şey neyse, biz o’yuz. O halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.
Her alanda konunun doğal yapısı izin verdiği ölçüde kesinlik aramak, eğitim görmüş kişinin özelliğidir.
En büyük suçlar yokluktan değil çokluktan doğar. Kimse başını sokacak yer bulabilmek için zorba olmaz.
Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanın hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer.
Erdem bilincine sahip olmak yeterli değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi insan olmak için çaba göstermeliyiz.
Hiçbir iyilik sahtelikle bir arada gitmez; doğru hiçbir zaman yanlışa yer vermez. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.
Dost; kişinin ikinci benliğidir.
İnsanları iyi yapan yasalardır.
Umut, uyanık adamın rüyasıdır.
Umut, uyanmış bir insanın düşüdür.
Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır.
Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir.
Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
İradene hakim fakat vicdanına esir ol.
İyiliğe gücün yetmezse, kötülük etme.
Demokratik devletin temeli özgürlüktür.
Demokrasi despotizmin en ileri şeklidir.
İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe.
Kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.
Eğitim görmüş aklın işareti, herhangi bir düşünceye onu kabul etmeden önce açık olmasıdır.
Dünya bir hücredir seni yalnızlığa iten fakat seni düşündürüp olgunlaştıran ortam da olabilir.
Eğitim görmüş aklın işareti, herhangi bir düşünceye onu kabul etmeden önce açık olmasıdır.
Erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek ve onlara uymak doğrudur.
İşler, iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar. Yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz olurlar.
Tek bir kırlangıç ile yaz gelmez, ne de bir tek güneşli günle; ne tek bir gün, ne de tek bir kısa an insanı mutlu ve kutlu yapmaz.
Bütün dünyevi yasam bir hastalıktır, bir tür duygu oluşumudur. En iyisi hiç doğmamış olmaktır. Eğer insan, bir felaket olup da doğmuşsa, en hızlı şekilde ölmeyi denemelidir.
Kimi ister, kimi verir; doğa ile insan bir bütündür.
Ortak tehlikeler, birbirlerinin can düşmanı olanları bile birleştirir.
İyi iki anlama gelir: Birisi mutlak iyidir. Diğeri ise birisi için iyi olandır.
Kimilerinin gerçekten özgür olabilmesi için ötekilerin köle olması gerekir.
Hükümetlerin alınyazılarını belirleyenler, her zaman silah taşıyanlardır.
Mevkilerini para ile satan kimseler, masraflarını geri almak yoluna düşerler.
Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir.
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiçbir zevki yoktur.
Her kişi öfkelenir, bu çok kolaydır; ancak tam istenilen kişiye, tam ölçüsünde, tam zamanında, tam yerinde, tam yöntemince öfkelenmek, ne herkesin yetkinliğindedir, ne de kolaydır.
Yanlış yoldan gitmenin birden çok yolu vardır. Ama doğruyu yapmanın tek bir yolu bulunur. Yanlış yapmak bu yüzden kolay, doğruyu bulmak ise bu yüzden zordur.
Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur.
Çok süslenenlere bakın; hepsi de gizlenmek istiyordur.
İnsan ve hayvan arasındaki tek fark düşünmektir düşünebilene.
Ortak tehlikeler, birbirlerinin can düşmanı olanları bile birleştirir.
Tek istikrarlı devlet, tüm insanların yasa önünde eşit olduğu devlettir.
Yüce zihinli insan, insanların ne düşüneceğinden çok, gerçeğe aldırış etmeli.
Bir şeyi yapma gücümüzde saklı olan, bir şeyi yapmama gücümüzde saklıdır.
Zamanın bir parçası var olmuştur, artık yoktur; öteki parçası ise olacaktır, henüz yoktur.
Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür.
Hayatı bir şölen sofrası gibi bırakmalı, ne susuz ne de sarhoş olarak.
Bilgi doğuştan akılda yoktur, ama akıl bilgiyi üretecek kapasitededir.
En büyük suçlar, gerekli olanı değil de fazla olanı elde etmek için işlenir.
Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir.
Sıradan insanlar gibi konuş, bilge adamlar gibi düşün; böylelikle herkes seni anlasın.
Felsefe kişilerin yaşamı merak etmesinden doğar. Yaşamı en çok merak eden çocuklardır.
Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır.
Bir önceki yazımız olan Dale Carnegie Sözleri başlıklı makalemizde Dale Carnegie, Dale Carnegie kimdir ve Dale Carnegie sözleri hakkında bilgiler verilmektedir.
Yayınlanma Tarihi: 06 Ekim 2020
Kategori: Ünlü Sözler
Görüntüleme: 3884 Defa
Etiketler: Aristoteles Aristoteles kimdir Aristoteles sözleri Filozof Aristoteles sözleri