Sayfa İçeriği: Yunus Emre Sözleri, Yunus Emre Anlamlı Sözleri, En Güzel Yunus Emre Sözleri, Kısa Yunus Emre Sözleri, Yunus Emre Resimleri, Yunus Emre Kimdir
Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü olan ve halk şairi Yunus Emre tarafından söylenmiş en güzel sözlerini siz değerli takipçilerimiz için bir araya toparladık.
Yunus Emre Sözlerini Facebook, İnstagram, Whatsapp ve Twitter, gibi sosyal platformlarda paylaşabilirsiniz.
Yunus Emre (d. 1238- ö. 1321), Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü olan tasavvuf ve halk şairi. Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmaya ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde büyük-küçük Türk Beylikleri’nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından Osmanlı Beyliği’nin kurulmaya başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy’de yetişmiş Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Taptuk Emre Dergâhı’nda yaşamıştır.
Türk tasavvuf edebiyatı sahasında kendine has bir tarzın kurucusu olan Yunus Emre, Ahmed Yesevî ile başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu’da yeniden ortaya koymuştur. Yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkileyen Yunus Emre, tasavvufla beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah’la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi. Yunus Emre’nin şiirleri daha söylenip yazıldığı tarihten itibaren ezberlenip okunmaya başlayarak, 14. yüzyıldan itibaren abdallar ve dervişler vasıtasıyla Osmanlı fetihlerine paralel şekilde bütün Anadolu ve Rumeli coğrafyasına yayıldı. Şiirleri aynı zamanda asırlardan beri Anadolu’da ve Rumeli’de faaliyet gösteren tarikatların ortak düşüncesi ve sesi hâline gelerek, Alevî-Bektâşî edebiyatı ile Melamî-Hamzavî edebiyatını meydana getiren halk edebiyatının kaynağı oldu. Kendisinin tarikatüstü olduğu kabul edilir. Yunus Emre 20. yüzyılda yeniden dikkat çekti ve yansıttığı insan sevgisi bakımından yeni bir gözle değerlendirildi. 1991 yılı, UNESCO tarafından Yunus Emre’nin doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır.
İnsanı yoldan alıkoyan nefistir. Yolda kalır nefsine uyan.
Dervişlik olsaydı tâç ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka.
Eğer bir müminin kalbin kırarsan hakka eylediğin secde değildir.
Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende benden içeri.
Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü, Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü.
Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
Ey hoca, İstersen bin kere hacca git. Bir gönle girmek hepsinden daha üstündür, der.
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim. Aşkın ile avunurum; bana seni gerek seni.
Benim gönlüm şaşılacak haldedir, aşktan hiç usanmaz. Gider aşka düşer, beni hiç tanımaz.
Benlik davasını bırak muhabbetten olma ırak sevgi ile dolsun yürek hoşgörülü olmaya bak.
Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.
Sabah mezarlığa vardım, baktım herkes olmuş yatar, her biri câresiz olup, ömrünü yitirmiş yatar.
Gönlünde aşk ateşi olan kişi yandıkça mum gibi yumuşar. Taş gönüller ise kararmış sert katı kış gibidir.
Aşk ile yola çıkmaksa niyetin bela ile imtihan edilirsin. Zü’l Celali vel İkram. Önce kahır sonra ikram…
Aldanma dünya malına zehir sunma balına düşüp dünya hayaline dalma gözüm bundan sonra.
Canını aşk yoluna vermeyen gerçek âşık değildir. Bu yolda baş koyup o dosta ermeyen gerçek âşık değildir.
Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.
Eğer aşk ateşinle yan, gönüllere gir dersen, benim için karanlıklar aydınlanır. Bana ne kandil ne de meş’ale gerekir.
Söz vardır, savaşı bitirir. Söz vardır, baş yitirilmesine sebep olur. Sözü vardır, zehirli yemeği bile bal yağ gibi tatlı eder.
Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Ey hayat ırmağından su içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidiyor. Ben hep seninim diyordu, şimdi neyi buldu da gidiyor?
Sabrı candan cana bırakma. Sabır ile Miraç’ı ve Tur’u (Hz. Musa’nın Allah ile konuştuğu yer.) bulasın. Sabrederek Hakk’a yakın olasın.
İlim, kendini bilmektir.
Zehirle pişen aşa kim gelir.
Aşk zehri benim için panzehirdir.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.
Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.
Zulümle zenginleşenin, sonu berbat olur.
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır.
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.
Aşık olamayan adem benzer yemişsiz ağaca.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.
Dervişlik olsaydı taç ile biz alırdık otuza kırka…
Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler.
Sabır saadeti ebedi kalır sabır kimde ise o nasip alır.
Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.
Söz bu dünya cehennemini, cennetin sekiz katına çevirir.
Aşk aşıkı şir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.
Söz binlerce mücevher ve altın parayı kara toprak eder.
Âşık öldü diye sala verirler. Ölen bedendir, âşıklar ölmez.
Benlik davasını bırak. Muhabbetten olma sevgi ve hoşgörülü olmaya bak.
Eğer hor eğer hürmet kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı yemeğe kim gelir.
Bu dünyaya inanma, vefasın bulam sanma. Ömrün veren ziyana, çoğu pişman içinde.
Yunus, bu deryada boğuldu, kayboldu. Geri gelmek için aklını toparlayamaz, gücü yetmez.
Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri. İsteyene ver onları, bana seni gerek seni.
İncitme dostun kalbini; tamir edecek usta yok. Soldurma gönül gülünü; sulamaya ibrik yok.
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
Bu öyle aşk pazarıdır ki, bu pazarda canlar satılır. Ben canımı satmak için ortaya koydum ama alan yoktur.
Eğer, öğüt olmak gerekirse sabırdan dinle. Yaralarının iyileşmesini istiyorsan sabrı kendine rehber edin.
Gözün her nereye bakarsa Allah mutlaka orada hazırdır. Hakkı bulmayan can fayda bulmak yerine zarardadır.
Okudum bildim deme, çok ibadet ettim deme. Eğer Hakk’ı bilmezsen, boş yere çaba gösteriyorsun demektir.
Yunus, şimdi sözü en güzelinden usulüyle söyle, çok dikkat et. Bir söz seni o şahın katından uzaklaştırır.
Olsun be aldırma Yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır.
Açlığın sonunda tokluk vardır, tokluğun sonu ise yokluktur. Bu yollar korkuludur. Bu yollarda Allah neyler sabredip görelim.
Dışı hoş görünen kişinin içinin boş olduğunu bil. Baykuş gece-gündüz ötüp durur ama onun bir varlığının olduğunu zannetme.
Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için. Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, 72 millet dahi elin yüzün yunmaz değil.
Allah bizi gidin dünyayı görün diye gönderdi. Bu dünyanın kendisi de kalıcı değil, o zaman bu dünya mülküne Süleyman olmak nedendir?
Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.
İnsanlar doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulamaz sen eğri isen.
Aşk aşığı görünmez eder, aslanı uysal koyun eder, katı taşı hamur eder.
Kulun gönül gözü görmedikçe, başımızdaki gözün görmesinin bir anlamı yoktur.
Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.
Senden gelen bana güzeldir. Ya gül, ya diken, ya gonca gül, ya hayattır. Ya kefen…
Söz var gönlü sevindirir. Söz var tanıdığı yabancı eder. Söz kişiyi yüceltir veya alçaltır.
Kırma dostun kalbini; onaracak ustası yok. Soldurma gönül çiçeğini; sulamaya ibrik yok.
Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak, sevgi ile dolsun yürek, hoşgörülü olmaya bak…
Hazreti Muhammed âlemi kaplayan bir denizdir. 70 bin peygamber ise Hz. Muhammed’in gölündedir.
Ey aciz Yunus kimseye kibirlenme, toprak gibi alçakgönüllü ol. Gül bahçelerinin tümü toprakta biter.
O sevgilinin görünüşü türlü türlü renklerdedir. Onun bir görünümünde benim yüz bin gönlüm devamlı coşar.
Sabır yolunda olmaktan usanma. Bu yol, doğru yoldur. Bu yolda çok harami vardır. Ancak bunlar aciz ve zavallıdır.
Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, alem herkes bilsin ki şunu; en büyük ibadet sevebilmektir.
Gönlüme bu acayip sevda düştü, artık gönlüm bir kararda, bir ayarda durmaz. Bütün yaptıklarım hata, biliyorum; keşke derviş olabilsem.
Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül yahut diken. Ya hayattır yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş… Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
Dervişlik baştadır, tacda değil. Kızdırmak oddadır, sacda değil.
Bir avuç toprak biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim işte buyum ben.
Ey kişi her halde sana sabır gereklidir. Bütün acıları sabır ile tatlandırırlar.
Sabırlı kişinin öfkesi kalmaz. Kişi sabırlı olduğu zaman kötü huyları kalmaz.
İyi İnci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
Sabır, en kutlu hediye olduğu için bütün nifakçıları, kötü niyetli kişileri yener.
Ey dostlar işitin, aşk bir güneşe benzer. Aşkı olmayan gönül ise bir taş misalidir.
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa erinirim, aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni.
Sabrı başaran kişi diriyken ölür. Sabırlı olan kişi nefsini öldürüp Hakk’a yakınlaşır.
Eğer bana sorsan, gönlüne o sevgiliyi sevmekten başka düşünce gelen kişinin canlı yoktur.
Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir. Gönül yapmaya geldik.
Gönlü taş olanın dilinden zehir tüter. Ne kadar yumuşak konuşsa da onun sözleri “Savaş” gibidir.
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Yunus artık düşünmekten vazgeç, bu işe gerek yok. İnsan olana aşk gereklidir. Gönlüne Aşk ateşi düştükten sonra dervişe benzer.
Elbiseye kan bulaştığı zaman onu yıkamadıkça temiz olmaz. İnsan gönlünden dünya pasını temizlemedikçe kıldığı namazlar da yerini bulmaz.
Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
Bu dünyaya gelen gider. Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?
Mazlumun, masumun ahı indirir, Şahı padişahı… Sanma zalimin ettiği kardır.
Aşk dilini bilmeyen, âşık dilinden anlamayan ya delidir ya da dünya ehlidir.
Sabreden kişi, sabrın ne olduğunu bilir. Sabırsız sabırlının dediğini ne bilir.
Davet söz ile değil hal iledir. O hal ki kulağı sağıra da görünür, gözü köre de.
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.
Hangi sıkıntılı işin varsa sabır onu sona erdirir. Sabır seni gerçek saadete eriştirir.
Bu dünyada gönül veren kişi, sonunda pişman olacaktır. Dünyada benim dediği şeyler sonra ona düşman olacaktır.
Ey dostunu düşman sayan, gıybet etme, yalan konuşma. Bu dünyada fitneye düşen, iftira edenin öbür dünyada yeri dar olur.
Yunus, eğer akıllıysan bu dünyada mülke bağlanma, onu süsleme. Mülke bağlananlar, onu süsleyenler şimdi kara toprak olmuş yatıyor.
Sabırlı kişi her zaman mutlu huzurlu olur. Nasibi sabır olan kişiler yücelir, saygı görür. Gör sabır ile Yusuf nereden nereye erişti. Sabrın acısı sonunda helvaya dönüştü.
Bir önceki yazımız olan Neşet Ertaş Sözleri başlıklı makalemizde Neşet Ertaş, Neşet Ertaş Anlamlı sözleri ve Neşet Ertaş kimdir hakkında bilgiler verilmektedir.
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2020
Kategori: Ünlü Sözler
Görüntüleme: 4241 Defa
Etiketler: Yunus Emre Yunus Emre Anlamlı sözleri Yunus Emre kimdir Yunus Emre sözleri